Gecede | İlk Nüsha
362
product-template-default,single,single-product,postid-362,woocommerce,woocommerce-page,woocommerce-no-js,ajax_fade,page_not_loaded,,vertical_menu_enabled,qode-title-hidden,paspartu_enabled,paspartu_on_top_fixed,paspartu_on_bottom_fixed,vertical_menu_outside_paspartu,qode_grid_1200,side_area_uncovered_from_content,columns-4,qode-child-theme-ver-1.0.0,qode-theme-ver-17.0,qode-theme-bridge,disabled_footer_top,qode_header_in_grid,wpb-js-composer js-comp-ver-5.5.5,vc_responsive

Gecede

55,00 

Stokta yok

Kategoriler:
Açıklama

“gecenin ortasında, yıkma ve yakmalarını çığlıklarını nasıl yankıladığımızı, duymuş, bilmiş, umutsuzluğa düşmenin gereksizliğini kavramış, yapabileceğinin ne olduğunu çok iyi bilen bir taş parçası denli yeni bilinçler yaratmak üzere, başka ülkelere doğru yola çıkmamış mıdır? sevinçten gözleri yaşarmış mıdır?” vapur adlı öyküsünü böyle nihayetlendirirken, bunların peşine bir takım sorular daha soruyor leylâ erbil; “uykularımızın içinde bugün bile düdük sesleri duyarak uyandığımızı biliyor mudur? annemin ölene dek öncekilerden daha hızlı ve severek ördüğünü bilir mi? karnına, göğsüne basa basa öldürdüğümüz annemin?” bu soruların hepsini ve dahasını öykünün sonunda birisi için soruyor yazar. şöyle bitiriyor; “babam kimdi benim ve neredeydi?” ahmet oktay, ’gecede’ için şöyle bir şey söylüyor; “özgünlük uzun süre makiliklerde yaşamak zorunda kalır kimi zaman, okurla doğrudan ilişkiye gelemez.” leylâ erbil bir süre anlaşılamamıştı kuşkusuz.

 

baskı: adam yayıncılık, birinci baskı, 1983

Detaylar
BASIM YILI

1983

YAZAR

YAYINEVİ